Güzel Konuşma Kuralları
Sözlü anlatımda konuşmacının önünde geniş bir zaman, tekrar
tekrar okuma ve düzeltme imkânı yoktur. Bu sebeple usulüne uygun etkili ve
güzel bir konuşma yapmak, aynı konu hakkında yazı yazmaktan daha zordur. Güzel
yazı yazan biri aynı derecede iyi bir konuşmacı olmayabilir.
Güzel ve etkili konuşmak her ne kadar kolay bir iş olmasa da
yukarıda sıralanan konuşma yanlışlarından sakınmakla, bu konuyla ilgili
kaynakları ve örnekleri incelemekle, biraz çaba ve dikkatle en azından
öncekilerden daha iyi ve başarılı bir konuşma yapmak mümkündür. Konuşma
eyleminin gerçekleştiği bir ortamda konuşmacı veya dinleyici olarak
bulunuyorsanız aşağıdaki hususlara dikkat etmelisiniz.
1. Muhatabınıza önem veriniz, saygılı olunuz ve övünmeyiniz.
Bu aynı zamanda kişinin kendisine olan saygısının da gereğidir. Siz
muhatabınıza saygı göstermezseniz o da size saygı göstermeyecektir.
2. Dinlemesini biliniz. Siz muhatabınızı dinlemezseniz karşı
tarafın sizi dinlemesini istemeye hakkınız olmayacaktır. Her kafadan bir sesin
çıktığı, herkesin aynı anda konuşmaya çalıştığı, gürültülü ve ilgisiz bir
ortamda güzel konuşmak mümkün değildir.
3. Samimî olunuz ve yapmacıklıktan sakınınız. Sözlerinizin ve
tavırlarınızın birbirini desteklemesi inandırıcılığınızı artıracaktır.
Söylediklerinize öncelikle sizin inandığınız her hâlinizden belli olmalıdır.
4. Yere, zamana, duruma, muhataba uygun bir konu seçiniz ve
boş konuşmayınız. Düşündüklerinizin hepsini söylemeyin fakat söylediklerinizi
düşünüp söyleyiniz. Söyleyecek sözünüz olmadığı zaman susmasını biliniz. Sözü
gereksiz yere uzatmayınız. Konuşmanın sabır taşıracak uzunlukta olmamasına
dikkat ediniz. Sözün, düşünceyi tam olarak ifade etmesine özen gösteriniz.
5. Çevrenizdekilere sık sık nasihat vermeye kalkışmayınız.
Sizin düşünceniz sorulursa usulüne uygun olarak karşılık veriniz.
6. Konuşurken kelime seçimine, bunları doğru söylemeye ve
üslûbunuza özen gösteriniz. Söz varlığınızı genişletmeye çalışınız. Sınırlı
bir dille, tekrarlanan kelimelerle konuşmayınız. Anlamını tam bilmediğiniz
kelimeleri kullanmaktan sakınınız ve kelimeleri doğru telaffuz ediniz.
Kelimelerin söylenişine ağız özelliklerini yansıtmayınız. Edebî dille, kültür
diliyle konuşmaya çalışınız. Yakın anlamlı kelimeler arasındaki anlam
inceliğine dikkat ediniz. Konuşmanızda kaba sözlere ve argoya yer vermeyiniz.
7. Mümkün olduğu kadar sağlam cümleler kurmaya çalışınız.
Uzun cümlelere hâkim olamıyorsanız kısa cümleleri tercih ediniz.
8. Sesin insanın kişiliğini yansıtan önemli bir unsur
olduğunu unutmayınız. Dalgınlık, yorgunluk, hastalık, korkaklık, zayıflık,
çekingenlik, kendini beğenmişlik gibi nitelikleri konuşmaya yansıtmamaya özen
gösteriniz. Pürüzlü, kaba, sert, çok ince, hım hım, genizden gelen sesin
dinleyenler üzerinde olumlu etki bırakmayacağını unutmayınız.
9. Sesinizin tonunu duygu ve düşüncenizin özelliğine göre
ayarlayınız. Tek düze ses tonuyla konuşmayınız, gerektiği yerde ses tonunuzu
değiştiriniz. Vurgulara dikkat ediniz.
10. Konuşmada jest ve mimiklerden aşırılığa kaçmadan,
gerektiği ölçüde söz ve düşüncenin ahengine uygun olarak yararlanınız.
11. Bir sunuş konuşması yapmanız gerektiği zaman (konuyu ne
kadar iyi bilirseniz bilin) mutlaka hazırlık yapınız, en azından konuşma
plânınızla ilgili kısa notlar alınız.
12. Dinleyicilerinizle göz irtibatını kesmeyiniz. Konuşma
sırasında bir noktaya, bir yere veya bir kişiye değil, dinleyicilerinizin
hepsine ve her tarafa bakarak konuşunuz.
13. Konuşma sırasında doğruyu güzel bir üslûpla
ifade etmeye özen gösteriniz. Kendinize ait bir üslûp geliştirmeye çalışınız.
Yeri geldikçe benzetmelerden, mecazlardan, tezatlardan, kişileştirmelerden,
özlü sözlerden, fıkralardan yararlanınız.
Müzikte nasıl kompozisyonun bir yorumculuk yönü varsa,
edebiyat ta da yorumculuk ve yaratma yönü (diksiyon) dur. Diksiyon, raflarda
cansız, hareketsiz duran kitap sayfalarındaki kelimelere can ve ruh verir.
Diksiyonun amacı yorumculuğa ulaşmaktır. Bunun için de
belirli yöntemlere baş vurur. Onları şöyle sıralayabiliriz;
1- Söz söyleyeni anlatmaya alıştırmak.
2- Dinleyeni inandırmak ve heyecanlandırmak.
3- Dinleyenin hoşuna gitmek.
(Dinleyenin hoşuna gitmek) sözü ile şu üç niteliği belirtmek
istiyoruz. Konuşmada açıklık, gerçeklik ve güzellik.
Konuşma; ses, kelime ve söz akımından meydana geldiğine göre
bir sözü açıkça anlatabilmek, söz ve anlatımın inandırıcı olması, söz ve
anlatımda güzelliğe ulaşabilmek diksiyon sanatının başlıca amacıdır.
Söz, düşüncelerini hislerini meydana çıkarmak için insanlığın
biricik aracıdır. Mimik de sözün bir yardımcı elemanıdır. Açıklık, gerçeklik ve
güzelliğin elde edilmesi bakımından mimik çalışmaları da önemlidir.
Yalnız, başlangıçta bulunan öğrencilerden, sözü bir yana
bırakarak, mimikle his ve heyecanların anlatımını beklemek, onları güç bir yola
sürmek olur. Böylece, öğrenciler his ve heyecanları yapma bir şekilde
kalıplaştırarak göstermeye çalışırlar. Onun için anlatım bölümüne geçildiğinde
sözle beraber tavır, çehre ve jest üzerinde de durulmalıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder